Evrim Denizi
DİYARBAKIR –Hakkari’nin Şemdinli ilçesine bağlı Ortaklar Köyü’nde yaşayan 11 yaşındaki EY, 2016 yılında çöp atmak için dışarı çıktığı sırada kuzenleri Veysi, Zahir ve Nihat Yılmaz’ın cinsel saldırısına uğradı.
Cinsel saldırı anını kamerayla görüntüleyen failler, olayı kimseye anlatmaması için EY çocuğu ölümle tehdit ederek olay yerini yaydılar. Daha sonra failler tarafından uçurumdan atılan EY, ertesi gün köylüler tarafından bulunarak hastaneye kaldırıldı. Kaldırıldığı hastanede alınan ilk ifadesinde uğradığı tacizi anlatan çocuk, yaklaşık bir ay sonra savcılığın verdiği ifadede sanıkların isimlerini de açıkladı.
Çocuğun ifadeleri doğrultusunda 3 zanlı “Cebir, tehdit veya kandırma yoluyla çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve hürriyetinden yoksun bırakma” suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
‘SANIKLAR GÜÇLÜ DELİL OLMADIĞI NEDENİYLE SERBEST BIRAKILDI’
Sanıkların DNA testleri, HTS ve PTS kayıtları ile çocuğun 6 aylık tutukluluklarının ardından ifadelerine rağmen “somut delil bulunmadığı” gerekçesiyle serbest bırakıldığını belirten Avukat Nükeyf Onursal, EY’nin yaşamına son verdiğini söyledi.
“İntihar” olarak kaydedilen bu ölümden kısa bir süre sonra çocuğun annesi beyin kanamasından öldü. Çocuğun ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma, Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlikle sonuçlandı.
‘DAVA KİMSEYE KALMADI’
Çocuğun ölümünün ardından yargılamaya devam edildi ve sanıklar Yüksekova 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 42 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezada sanıklar için tutuklama talep edilmezken, sanık avukatları tarafından belgeler bir üst mahkemeye götürüldü.
2022 yılında dosya, istinaf mahkemesi tarafından eksik olduğu gerekçesiyle bozularak Yüksekova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Yeniden görülmeye başlayan belgenin 8. duruşması 12 Mayıs’ta görülecek.
Hakkari Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Nükeyf Onursal, 7 yıldır sanıkların tutuklanması için adalet mücadelesi veren aile fertlerinin mahkemeye çıkarıldığı öğrenilirken, davanın ‘yetim’ kaldığına dikkat çekti. köy ve ilçede çok sayıda kişi tarafından tehdit edildiğini, aileye yönelik tehditlerin ciddi boyutlara ulaştığını belirtti.
‘İNTİHAR DEĞİL, CİNAYET’
EY’nin sanıkların serbest bırakılmasının ardından intihar etmesini cinayet olarak nitelendiren Onursal, “Bu intihar, aileye sistematik baskı ve psikolojik şiddet uygulayan zanlının yakınları, köy imamı ve muhtarı da dahil olmak üzere devletin aldığı bir karardır. Yargılama sürecinin en başından itibaren elle işlenmiş bir cinayettir” dedi.
EY’nin maruz kaldığı tüm sürece kamuoyunun ilgisizliği nedeniyle sanıkların cezalandırılmamasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Onursal, “Devlete ve yargıya olan güvenini kaybeden EY maalesef aramızda değil. adaleti sağlamakla yükümlüdür.”
‘EKSİZ KONULARIN ÇÖZÜLMESİ NEDENİYLE SONUÇLANMADI’
Onursal, cinsel saldırıya uğrayan çocuğun yaşam hakkının elinden alınmasının üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen faillerin cezasız kaldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Yüksekova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde derdest olan ve eksiklik olduğu gerekçesiyle istinaftan iade edilen dosya, belirtilen eksikliklerin giderilmesine rağmen halen sonuçlanmadı, 8. celsesi yapılacak. Hakkari Barosu Çocuk Hakları Merkezi üyesi olan EY, müşteki ailesinin hafızasına, müşteki ailesinin yargılanan sanıklara karşı yürüttüğü çabalara destek olmak amacıyla, karar kesinleşene kadar belgeyi her yönden takip etmeye devam edeceğiz. delili, imamı, muhtarı ve köylüleri karartmak ve toplumsal adalet duygusuna karşılık bulmaktır.”
Davanın 8. duruşması 12 Mayıs 2023 günü saat 13.30’da Yüksekova 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
